Saturday, October 29, 2005

BİR ÇOK KİTAP OKUDUM DA HAYATIM DEĞİŞTİ


İnsanlar, hayatlarında meydana gelen değişimleri anlatırken bazen abartılı cümleler kuruyorlar sanki. Belki bir heyecanı paylaşmak için biraz abartmanın gerekli olduğunu düşünüyorlar veya söykledikleri şeylere samimiyetle inanıyorlar. Belki de reklamların abartılı sloganları ve ifadeleriyle yatıp-kalktığımız bir dünyada, bir şeyleri olduğu gibi anlatmanın yeterince etkili olmadığını düşünüyorlar ve daha etkili olamak için, ifadelerinde biraz abartılı bir üslup kullanıyorlar.
Abartılı olduklarını düşündüğüm ifadelerden birisi de “bir kitap okudum, hayatım değişti” ya da “bir seminer dinledim dünyam değişti” ifadesidir. Bu ifadeleri kullanan kişiler, günün birisinde rastladıkları bir kitabın ya da dinledileri bir seminerin, onları ne kadar etkilemiş olduğunu anlatıyorlar.
Bir kitabın ya da bir seminerin bardağı taşıran son damla olduğuna inanabilirim. Ama her şeyi bir kitap ya da bir seminerin hâllettiğine inanmak, içinden gelmiyor. Ya hayatımızı değiştirdiğini söylediğimiz kitaptan önce okuduklarımız, yaşadıklarımız... Onların bu değişimde hiç mi payı yok? Onaylamadığımız, kabul etmediğimiz şeyler de olsalar, bizi asıl kitaba ya da asıl kişiye hazırlamadılar mı yaşadıklarımız, dinlediklerimiz ya da okuduklarımız? Bizi belli bir düzeye getirmediler mi? Bu konuda hiç bir bir etkileri yok mu?

Daha önce okuyup dinlemediklerimiz olmasa, yeni bir dönüşüme açık bulunmamız nasıl mümkün olabiliriz?

“Hayatımı değiştiren kitap ya da seminer” ifadesi aklıma bir fıkrayı getiriyor: Sınavlara hazırlanma telaşıyla kafası iyice karışmış olan bir öğrenci, öğle yemeğinde iki tost yer. Fakat doymadığını hisseder ve bir de sosisli sandviç yer. Sosisli sandiviçi yedikten sonra doymuş olduğunu ve aklından şöyle geçirir; “Keşke baştan sosisli sandviç yeseydim. Tostlara boşa para harcadım.”

“Bir kitap okudum, hayatım değişti” diyen insanlar önceki kitapların, dolayısıyla birikimlerinin hakkını yiyorlar gibi geliyor bana. Evet, bizi derinden etkileyen “asıl” kitaba kadar okuduklarımız hayatımızın dönüm noktası olmayabilirler. Belki de içimizdeki boşluğu büyüttüler. Büyüyen bir boşluk bazen ne büyük bir güdü olabiliyor! Bu da bir iyilik değil mi? Bir şeylerin eksik olduğunu farketmemizi sağlamadılar mı? Ya da onları okuduğumuz için, biz de “asıl” kitabı anlamamız konusunda bir mihenk taşı oluşmadı mı? Fırsatların hazır olanlara geldiği söylenir. Daha önce okuduklarımız ve dinlediklerimiz yeni fırsatları görmek konusunda bizleri hazırlamadılar mı?

Bir kitap bir seminer bir şekilde hayatınızı değiştirdiyse de, sizi bu değişime hazırlayan diğer kitaplara da haksızlık etmemeli derim ben.
Bir yandan asıl kitabı bulmak için diğer kitaplardan geçmek gerekmiyor mu? Evet, iyi bir programla gereksiz şeyleri okumadan “asıl” kitaplara ya da kitaba geçmek iyi olsa gerek. Yine de, okuduğunuz kitaplar içinde biri öne çıksa bile, asıl kitabı takdir etme becerinizde diğerlerinin payı vardır.
“Bir kitap okudum, hayatım değişti” diyenler, aceleci ve bedel ödemeyi sevmeyen kişilerin hoşuna gidecek bir şeyleri mırıldanıyorlar. Bedel ödemeyi sevmeyen insanlar o kitabı okusalar da hayatları değişmiyor. Zira, benim hayatımı değiştiren bir kitap ya da konuşma başkasının hayatını değiştirmeyebilir. Zira o insanlar, sosisli sandviçten önce tost yememişlerdir. Zira, hazır değillerdir.
Ben bir çok kitap okudum ve hayatım yeni yeni değişmeye başladı.
------------------------
www.savassenel.com
------------------------
Konuyla İlgili diğer yazılar, öneriler: Görmek istediğiniz linkin adını tıklayınız:Hayatı Iskalama Lüksün Yok!
savassenel@yahoo.com
-----------------

İNGİLİZCE ÖĞRENİMİ VE ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ PAYLAŞIM SAYFALARIMIZ.
(İlginizi çeken konuya ait satırı tıklayınız)

Yüz yüze veya Online olarak verdiğimiz Dersler-Eğitimler


Facebook: Genel İngilizce Paylaşım Grubu
Savaş ŞENEL
İngilizce Öğretmeni-Eğitim Danışmanı
İletişim ve Yazarlık Koçu
savassenel@yahoo.com
savassenel@savassenel.com

No comments: