Saturday, October 29, 2005

SORUN PARA MI, TAVIR MI?


Paranın herşey gibi algılandığını ifade eden tavırları sıklıkla görüyorum. İnsanlar çok küçük miktarlarda paralar için dakikalarca tartışma yapıyor, pazarlıktan çok aç gözlülüğü çağrıştıran tavırlar takınıyorlar. Ucuz alışveriş yapmak için, saatlerce marketleri dolaşıyorlar. Evlerine misafir davet ederken uzun uzun düşünüyorlar. Bir yerde oturmadan önce ikram etmek zorunda kalabilecekleri şeyleri saklıyorlar. Borç isteyen birisi çıktığında "müsait değilim" diyebilmek için yanlarına çok az para alıyorlar. Kredi kartı da bu konuda yardımcı oluyor. Bir kredi kartını bozdurup para veremezsiniz. Kredi kartı biraz da hamburgere benziyor. Hamburger, simit gibi değil, paylaşılamıyor.

Bu tür sorunlar karşısında bile, sorunu basite indirmek ve parayı lanetlemek bana ters geliyor. İnsanların, bir çok kavgayı paylaşılamayan bir miktar paraya, bir kadının veya bir erkeğin varlığına bağlamaları bana kolaycılık gibi geliyor. Halbuki, asıl sorun paraya ve insanlara karşı takındığımız tutumda yatmakta diye düşünüyorum.

uzun bir zaman önce ben de insanların menfaatçi olmalarını para aşkına bağlar, sorunun, onların düşünce tarzıyla ilgili olabileceğini düşünmezdim.

Bir insanın, yanlış yerlerde pazarlık yapmasını ve iki tarafın da kazandığı bir alışverişten çok tek tarafın kaybetmesi üzerine kurulmuş bir alışverişi benimsemesi bir sorundur. Ama paranın kendisiyle ilgili bir sorun değildir diye düşünüyorum. Zira, parayı ya da paranın getirdiklerini istemekle, bencil bir insan olmak aynı şey değil. Paranın tek kazanılma yolunun bencillik olduğunu ve çoğu varlıklı insanların bencil olduklarını otomatik olarak kabul edemeyiz. Bu büyük bir haksızlık ve hata olur. Kazandıklarıyla başkalarına yardım eden, insanlara iş alanı açmak için uğraşan insanlar tanıyorum. Bazı iş adamları, işlerini kapatıp çok rahat bir hayat sürebilecekken çalıştırdıkları insanlar işsiz kalmasın diye yaşadıkları strese veda etmiyorlar.

Gelelim küçük pasta insanlarına. Bu insanlar, parayı seviyorlar, ama sağlıksız bir şekilde. Yanlış yerlerden tasarruf ediyorlar. Araba almak istedikleri zaman para kıstıkları şeyler, eve alınan kitaplar ya da dostlara yapılan ikramlar oluyor. Alışveriş yaptıklarında, ölesiye pazarlıklar yapıp, karşıdaki insanı bıktırarak istediklerini alıyorlar. Daha çok çalışıp üretmiyorlar. Para kazanmak istedikleri zaman, daha çok okuyup, başarılı insanları incelemek akıllarına gelmiyor. Şu anda dünyanın en çok televizyon seyreden ülkeleri arasındayız. Gerçekten para kazanmak ya da refah düzeyini yükseltmek isteyen bir toplumun bu kadar çok TV seyredeceğine inanmıyorum.

Gazetede bir haber okumuştum, 350 bin üyesi olan İşsizler Derneği bedava meslek edindirme kursları açıyor ve başvuran kişi sayısı sadece on beş. Sadece kelimesi bile rakamın düşüklüğünü ifade etmeye yetmez. O zaman da şuraya varıyorum kişisel olarak; sorun para kazanma isteği değil, bu isteğe hizmet etmek için kullanılan yöntemlerle ilgili ahlaki bir sorun var ortada.

Ucuz alışveriş için saatlerce market dolaşan insanların bunun için harcadıkları zamanın bir kısmını belli bir konuda okumaya harcayarak, kendilerini bu konuda geliştirerek aradıkları indirimden çok daha fazlasını kazanabileceklerini, bir eğitimci ya da iş adamı olarak biliyorum.
Tek tarafın kaybettiği pazarlıklar yapan insanların önemli bir kısmı, aslında zamanlarını da televizyon karşısında geçirenler. Paranın getirdiği seçenekleri seviyorlar ve istiyorlar, ama mesleklerinde ya da yeni bir alanda kendilerini geliştirerek gelirlerini arttırmak yerine, başkalarının haklarından kırparak para arttırmaya çalışıyorlar. İnsanlar paranın getirdiği şeyleri sevebilir, daha iyi yaşamak, zekât vermek yada başka bir sebepten dolayı daha varlıklı olmak isteyebilirler. Ama bunun yolu, daha verimli ve daha çok çalışmak olmalıdır. Bu çabalar insanlığın zararına da olmak zorunda değil. Başka insanların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak, yeni bir düşünce tarzı şekillendirmek ya da yeni bir fikir ya da ürün ortaya koymakla hem para kazanabilir hem de insanlara yararlı olabiliriz.

İnsanların para kazanmak istemeleri bana garip gelmiyor. Olsa olsa bu amaca nasıl ulaşmak istediklerini sorgularım. Sizinle, çok küçük şeylerin pazarlığını yapan insanlar yüzünden parayı suçlamayın, düşünce tarzlarını suçlayın derim.
------------------------www.savassenel.com
------------------------
Konuyla İlgili diğer yazılar, öneriler: Görmek istediğiniz linkin adını tıklayınız:Girişimcilerin Öncelikleri
savassenel@yahoo.com
-----------------

İNGİLİZCE ÖĞRENİMİ VE ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ PAYLAŞIM SAYFALARIMIZ.
(İlginizi çeken konuya ait satırı tıklayınız)

Yüz yüze veya Online olarak verdiğimiz Dersler-Eğitimler


Facebook: Genel İngilizce Paylaşım Grubu
Savaş ŞENEL
İngilizce Öğretmeni-Eğitim Danışmanı
İletişim ve Yazarlık Koçu
savassenel@yahoo.com
savassenel@savassenel.com

No comments: