Bir ara, mağazalarda satış temsilciliği yapan kişilerden
oluşan gruplara İngilizce dersi veriyordum. Bu öğrencilerimle ders dışında çay sohbetleri
yaparken, onlara radyo anılarımı anlatmıştım. Bunlardan birisi de bana yayın
dışında küfreden dinleyicilere verdiğim tepkiydi. Bunlar, düşüncelerimi
beğenmedikleri veya onları canlı yayına telefon konuğu olarak almadığım için
bana kızgın olan bazı kişilerdi. Yayın dışında radyoyu ararlar, telefona ben
baktığım için bana küfrederlerdi. Fakat öyle-böyle değil, bayağı ağır
küfürlerdi bunlar. Ben ise onlara “söyleyecekleriniz bittiyse, telefonu
kapatıyorum yoksa devam edin” derdim. Bunun üzerine muhataplarım şaşkınlık
içinde telefonu kapatırlardı.
Bu dersi İmam-ı Azam’dan almıştım. Muhtemelen aklı da
içtihat parametleri arasında önemli bir ölçü olarak kabul ettiği için, bu büyük
imamın içtihatlarını onaylamayan birisi onu evine giderken takip eder. Bu arada
ağzı da boş durmaz ve bu zavallı insan büyük imama hakaretler eder. İmam-ı Azam Hazretleri evinin önüne gelince, “kardeş, daha söyleyeceğin şeyler var ise, devam et,
yoksa müsadenle eve gireceğim” der. Seviyesiz sözler sarf etmiş olan adam
şaşkınlık içinde kalır. Rivayete göre, bu şahıs ertesi gün gelip, İmam-ı Azam’ın
elini öper ve af diler.
Bunları anlatmış olduğum bir öğrencim bir hafta sonraki
dersimiz bittiğinde yanıma geldi. Ve bana bir olay anlattı:
Öğrencim mağazada mesaisini yaparken bir müşteri gelir. Bu
bayan çok aksidir ve yorucu davranır. Tezgâha bir sürü ürün indirtir, beğenmez,
bir yandan satış temsilci olan öğrencimi paylar vs. öğrencim aslında dik
duruşlu ve kendisini ezdirmeyen bir tiptir. Tam bayana çıkışacakken benim
İmam-ı azam2dan ilhamla radyodaki tavrımı hatırlar. İçinden “sabredeyimi,
bakalım ne olacak?” diyerek alttan almaya devam eder. Neyse müşteri de
alacağını alır, gider ve eziyet biter.
Öğrencimin esas heyecanlandığı bölüm şudur: Ertesi gün
işe geldiği zaman ona mağaza müdürünün onu beklediğini söylerler. O da “dünkü
bayan müşteri şikâyet etti herhalde” diye düşünür. Neyse ben gayet nazik
davrandım sorun olmaz” der ve müdürün ofisine gider.
Mağaza müdür yalnız değildir, yanında yöneticilerden bir
kaç kişi daha vardır. Hepsinin de yüzü gülmektedir. Mağaza müdürü ayağa kalkar,
ona elini uzatır ve “seni tebrik ediyoruz” der. Olayın aslı şudur: Evvelki gün
gelen aksi müşteri yönetimin elemanları hâl ve tavır olarak denemek için zaman
zaman mağazalara göderdiği göreevlilerden birisidir. Ve öğrencim bu imtihanı
başarıyla vermiştir.
Birinci ders, İmam_ı Azam Hazretleri gibi büyük insanlar kendi
sadece kendi çağlarını değil, yüzlerce yıl sonrasını aydınlatırlar.
İkinci ders: Öğretmenler bu aydınlanmayı devam ettirmeli,
öğrencilerine taşımalılar.
Üçüncü ders: Tepkilerimizin niteliklerini muhatabımız bir
yere kadar etkiler; sonrasında ölçüyü biz koymak durumundayız. Yoksa muhataplarımıza
benzeriz.
Bu yazıyı sosyal medyada muhataplarını seviyesiz,
düşüncesiz ve zaman zaman etikten yoksun bir şekilde eleştirerek, aslında haklı
oldukları hâlde haksız duruma düşenleri gördüğüm ve okurlarımı ikaz etmek için
yazdım.
Cezayir kahramanı Ömer Muhtar, düşmanları olan İtalyanlar gibi davranmak isteyen
bir askerine şunu söyler: “Onlar bizim hocamız değil.”
Nokta.
------------------
savassenel@gmail.com, savassenel@yahoo.com
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
Yüz yüze ve Online (Skype , Google Drive) verdiği dersler Eğitimler
Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Hizmetleri
SAVAŞ ŞENEL KİTAPLARI
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Videosu
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
AZ ACILI VE KALICI İNGİLİZCE-YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN PÜF NOKTALARI
Kitabın Tanıtım Videosu
Kitabın Tanıtım Yazısı
Kitabın Facebook sayfası
Kitabı buradan satın alabilirsiniz: Kitapyurdu.com
(Kitabı İmzalı Edinmek İsterseniz Bize Yazınız: savassenel@gmail.com)
ÇAY SAATİ İÇİN HAFİF YAZILAR
No comments:
Post a Comment